Neden “o”?

Romantik bir ilişki yaşarken bazen kendimize sorarız: neden o? Ya da onun için neden ben? Çevremizdeki onlarca hatta binlerce insan arasından sadece “o” nu isteriz. O bir kişi ilgimizin odağı haline gelir. Diğerlerine değil de ona doğru ilerleriz. Birçok kişiyi düşünmek yerine sadece onu düşünürüz. Peki onu diğerlerinden ayıran, bu kadar özel kılan nedir? Başkasına değil de o kişiye aşık olmamızı sağlayan nedir? Nedir değil, nelerdir demek doğru olacak. Çünkü bu çok denklemli bir formüldür.

 

Öncelikle zamanlama ve yakınlık önemli. Kiminle ne zaman ve nerede karşılaştığımız hayatımızı değiştirir. Sadece o kişiyi tanıyor olmak da değil, belli bir zaman tutulması durumu var. Çünkü hep duyarız ve biliriz ki uzun süre birbirini tanıyan insanlar da güne birbirlerine aşık olarak başlayabiliyorlar. Esrarengizlik de önemli. Bilinmezi hep merak ederiz. Sırları, gizemli kişileri ve olayları öğrenmek isteriz ki aşkın da gizemle beraber oluştuğu bilimsel araştırmalarla destekleniyor. Gizem beyinde dopamin arttırmasıyla aşık olmamızı sağlayabiliyor.

 

Tüm bunların yanında aslında çocuklukta bilinçsiz bir şekilde listelediğimiz özelliklere uyan insanlara aşık oluruz. Buna biyolojik antropolog Helen Fisher “aşk haritası” diyor. Aşk haritamız çocukluktaki ilk ilişkilerimizle, hangi davranışların ödüllendirilip hangi davranışların ödüllendirilmediği ile, hangi özelliklerin pozitif sayılıp hangilerinin sayılmadığı ile ve daha bir çok farklı etkenle çizilir.

 

Buna ek olarak bir çok çalışma açık ve net olarak şunu göstermiştir ki insanlar kendi sosyoekonomik düzeylerinde, kendi inanışlarına ve hayat görüşlerine yakın insanlarla beraber olmaya eğilimlidirler. Biz, bize benzeyenlerden hoşlanmaya meyilliyiz. Biz bizim gibi olanları ararız. Öte yandan bir takım insanlara doğru genetik ve biyolojik olarak çekildiğimiz de son bilimsel araştırmalar tarafından desteklenmiştir.

 

Aslında neden “o” sorusunun cevabı bizdedir, kendimizdedir.

Paylaş:

Diğer Makaleler

Boşandıktan sonra tekrar evlenme ve ilişki

Çok uzun yıllar bir ilişkide kaldıktan sonra tekrar bekar olmak, kendinizi yeni ilişkiler için ortaya atmak zorlayıcı bir süreçtir. Uzun yıllar sabahları yanınızda bir insanla uyandıktan sonra, ertesi sabah güne yalnız başına başlamak mutlaka ki zor gelecektir. Yeni bir ilişki fikri kafanızda belirir. devamı

Düşünceleriniz sizi hapsetmesin

"Yarattığımız dünya düşüncelerimizin ürünüdür, düşünce şeklimizi değiştirmediğimiz sürece dünyayı değiştiremeyiz." Albert Einstein devamı

Hayır diyebilmek

Bu sizin hayatınız ve nasıl yaşamak istedeğiniz sizle ilgili. İlişkileriniz olsun, hobileriniz, işiniz ya da ilgi alanlarınız olsun, tüm bunları hayal etmek, tasarlamak ve hayata geçirmek size bağlı. devamı